Yeni doğan sarılığı ya da bebek sarılığı denilen sarılık, her yeni doğan bebeğin doğumdan sonraki ilk haftada kanında az ya da çok bilirubin miktarında artış olması durumudur. Dolayısıyla buradan şu anlaşılmalıdır ki, yeni doğan sarılığı risk sınırlarının üzerine çıkmadığı sürece olağan bir durumdur.

Bir bebeğin anne karnında bulunduğu süre içindeki kan değerleri, yani, alyuvar özellikleri farklıdır. Bu kan değerleri türü, “Fetal Hemoglobin” (HbF) olarak adlandırılır. Bebek dünyaya geldiği anda bu kan değerleri özelliği işlevini yitirerek, hızla parçalanıp yıkılmaya başlarlar. Fetal hemoglobinin yerine, bebeğin vücudunda dış dünyaya adapte olabilmesi için yeni tipte bir hemoglobin (HbA) üretilmeye başlanır. Bu süreçte, bölünerek yıkılan alyuvarlar aşırı miktarda bilirubin maddesinin oluşmasına neden olur. Bilirubin sarı renkli bir özelliğe sahiptir ve kanda aşırı miktarda biriktiğinde bebeğin derisinin sarı renkli bir görünüm almasına neden olur.

Bebeğin vücudunda meydana gelen bu fizyolojik değişimin, endişe verici hali sarılık değerlerinin pik sınırını geçerek artması ve bu yolla kan-beyin bariyerini geçerek bilirubinin beyne ulaşıp yüksek seviyelerde beyin hasarına neden olması durumudur. Bu duruma kernikterus adı verilir ve havaleye kadar ilerleyebilir. Kernikterus geçiren bebekte, zeka ve motor gelişim geriliği, işitme ve görme sorunları oluşabilir. Bu nedenle de yani doğan bebeklerde sarılığın erken tespit edilmesi oldukça önemlidir ve sarılığı olan yeni doğanların özellikle ilk bir hafta-on gün içinde doktor tarafında sıkı takip edilmesi gerekir.

Bebeğin sarılık olduğunu nasıl anlaşılır?

Sarılık, öncelikle yüzde görülmeye başlar, daha sonra kandaki bilirubin seviyesi arttıkça sırasıyla göğse, karna, kol ve bacaklara doğru iner ve son olarak gözün beyaz olan kısmı da sararır. Bebeğin cildine parmakla hafifçe bastırıldığında sarı renk daha bariz bir şekilde görülebilir. Bebeğin cildindeki sarılık giderek koyulaşıp belirginleştikçe kandaki bilirubin yükseliyor demektir; bebek daha çok uymaya ve daha az beslenmeye başlar ki, bu durum da bebeğin sarılığını daha da arttırır.

Sarılıkta risk grupları:

· Erken doğan bebekler.

· Kan uyuşmazlığı olan bebekler.

· İlk 24 saatte sarılığında pik tespit edilen bebekler.

· Doğumdan sonraki günde %10 sınırı üzerinde kilo kaybı yaşayan bebekler.

· Sarılığı iki haftadan uzun süren bebekler.

· Genetik olarak aile öyküsünde sarılık tespit edilmiş bebekler.

 

 

 

Bebeğin sarılık değerlerinin normal düzeyde seyretmesi için:

Öncelikle şunu bilmek önemlidir: Fetal hemoglobinin bölünerek yıkılması sonucu açığa çıkan aşırı miktarda bilirubinin bebeğin vücudundan derhal uzaklaştırılması, yani, idrarla ve dışkıyla atılması gerekir. Bunun da tek yolu bebeğin beslenmesidir. Yani beslenen bebek sık idrar ve sık kaka yapar; bu yolla da bilirubin vücutta daha fazla yükselmeden dışarı atılır. Buradaki beslenme biçiminin anne sütü ile olması son derece önemlidir. Çünkü, sindirimi son derece hızlı olan anne sütü yoluyla bebek bilirubini daha hızlı vücudundan atar. Oysaki, eğer bir bebek yaşamının ilk günlerinde formül mama ile beslenirse, sindirim sistemi zorlanacak ve daha az dışkı yapacaktır. Bu nedenle de annenin bebeğini ilk günlerde sık sık emzirmesi son derece önemlidir. Bu sıklık 24 saat içerisinde 10 – 12 kez olarak ayarlanmalıdır. Emme süresi ise her defasında 20dk kadar olmalı ve bebeğe, her emme seansında her iki meme de verilmelidir.

 

Pınar AYATA

Uzman Psikolog

Emzirme Danışmanı

Laktasyon Uzmanı

 

 

Pınar Ayata’nın emzirmeye yön veren , bebek dostu yazılarının tamamı için tıklayınız. 

Ref.:

1. John T. Benjamin, MD. “Neonatal Jaundice (Yenidoğan Sarılığı)”. Medical College of Georgia, 2008.

2. Prof. Dr. Serap Öztürkcan, Dermatose, 2003/4. “Yenidoğan Derisinin Fizyolojik Özellikleri”. Dermatolojide Yeni yaklaşımlar www.dermatose.org., 2008.

3. American Academy of Pediatrics. Practice parameter: management of hyperbilirubinemia in the healthy term newborn. American Academy of Pediatrics. Provisional Committee for Quality Improvement and Subcommittee on Hyperbilirubinemia. Pediatrics 1994; 94(4 Part 1): 558–565.

4. Bhutani VK, Johnson LH, Shapiro SM. Kernicterus in sick and preterm infants (1999–2002): a need for an effective preventive approach. Semin Perinatol 2004; 28(5): 319–325.

5. . Centers for Disease Control Prevention. Kernicterus in full-term infants–United States, 1994–1998. Morb Mortal Wkly Rep 2001; 50(23): 491–494.